Çocukken duyduğumuz sözler hayatımız boyunca bizimle kalır. Ebeveyn inançları, özsaygımızı, alışkanlıklarımızı, korkularımızı ve hatta partner seçimimizi şekillendirir.
Çoğu zaman, çocukluk travmalarının yetişkin yaşamımızı ne kadar etkilediğinin farkında bile olmayız.
Ebeveyn inançları bize nasıl zarar verir?
«Zorundasın!» – Bu inanç bizi mükemmeliyetçi yapar ve başkalarının beklentilerine uymaya zorlar.
«Uysal ol!» – Kendi isteklerimizi unutarak başkalarına uyum sağlamayı öğretir.
«Kendin olma!»– Gerçek benliğimizin kabul görmeyeceğini ve sevilmeyeceğini düşündürür.
«Ayıp!» ve «Ağlama!» – Duygularımızı bastırarak, onları ifade edemez hale getirir.
«Sevgi hak edilmelidir» – Değersiz hissettiren ilişkilerde kalmamıza neden olur.
Çocukluk travmaları nasıl aşılır?
Geçmişin etkisini fark edin. Tepkilerinizi gözlemleyin ve kökenlerini araştırın.
Kendiniz olmaya izin verin. Duygularınızı ifade etmeyi, isteklerinizi dile getirmeyi ve “hayır” demeyi öğrenin.
Zararlı inançları yıkın. Olumsuz düşünceleri olumlu olanlarla değiştirin.
Affedin ama mazur görmeyin. Ebeveynler hata yapmış olabilir, ancak bu, onların yolunu takip etmek zorunda olduğumuz anlamına gelmez.
Bir terapistten destek alın. Derin köklü inançları tek başına değiştirmek zordur, ancak farkındalık ilk adımdır.
Geçmişi değiştiremeyiz, ancak onun üzerimizdeki etkisini değiştirebiliriz. Kendimize gerçek benliğimizi yaşamaya izin verdiğimizde, sınırlamalardan arınmış yeni bir gelecek yaratırız.